30 Ağustos 2017 Çarşamba

6

‪Yarın için hazırladığı kurşun kalemini kalemtraştan geçirdikten sonra koydu kalem kutusuna. Aldığı derin nefesler odasındaki sessizliği bastırıyordu. Daha sonraysa kağıtlarını ayrı bi yere, müsveddelerini ayrı bi yere topladı. Gençliğinden kalma kara kaplı defterine büyücek masasında bi türlü yer bulamıyordu. Sonra düzenlerim bahanesiyle yere bıraktı onu. Masasına geri döndü bakışları, gözlük kabının tozunu son bi kere aldıktan sonra kalemliğine paralel olarak koydu oraya. Aslında asli görevi bitmiş görünüyordu ama sanki ona çabuk geldi. Düzenleyecek bi şeyler daha olmalıydı. Gözlerini kırpıştırarak etrafına baktı, gıcırdatarak terk etti sandalyesini. Ağır adımlarla dış kapıya yöneldi, istemsizce ayağını seksek oynar gibi hoplatarak ilerliyordu. Oysaki özel olarak yaptırdığı parkesinde tek bir çizgi bile yoktu. Bunu bilse de hoplamaya devam etti. Alışkanlıklar hayatının merkezi olmuştu. Dış kapıya vardığında nefes nefese kaldığını hissetti. Artık görevine başlayabilirdi. Önce kapıyı açtı dışarı çıktı, sonra içeri girip kapıyı kapattı. İki kez kilitleyip kontrol ettikten sonra kilitleri açtı, sonra yine iki kez kilitledi. Acaba bi şeyi unuttum mu düşüncesi yiyip bitiriyordu beynini, yaptıklarını şöyle bi gözden geçirdikten sonra işinin bittiğini anlayınca gururla döndü odasına. Güneşin kızıllığı gecenin bittiğini hatırlatıyordu. Gün doğumuna beş kalayken yarını düşünmeye başladı. Devirdiği 54 senesine eklenecek bir yaş günü daha gelip çatmıştı. ‬

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder